23 Şubat 2013 Cumartesi

Anna Karenina'yı İzledim

İzlemez olaydım pehhhh...

İmdb puanının yüksekliğinden ziyade konusu ve Keira Knightley'in oyunculuğunu görmek için izlediğim film oldukça iç karartıcı bir mekanda çekilmiş film boyunca en dikkatimi çeken nokta.Filmden ziyade tiyatrodaymışım hissini yaratması.Belirli bir seri mekan geçişi yok.Filmde sürekli bir kopukluk var.Sanat adına sanatsal bir çalışma olduğu o kadar ortadaki filme hakim olmakta oldukça zorlanıyorsunuz.Bir de mantığını tam kuramadığınız bir ilişki ağı var.Bunda dönemin rus kültürü ve yaşam tarzını tanımamanın etkisi olduğunu düşünüyorum

Ayrıca Türk örf ve adetlerine o kadar uzak ki.Aslında ben bu ayrıntıya o kadar takılmam ama bu defa sınırlar öylesine aşılmış ki.Belirli bir kültüre hitap etmemesinden ziyade.İnsanın insan yapan temellere ağır bir darbe indiriyor film.Bir adamın kendine ait bir kadının yasak ilişki yaşamasına itiraz etmekten ziyade olgun bir tavır gösterdiğinin üzerine basa basa izleyiciye göstermek istiyorlar.Bu anlamda gözlerim pörtlemiş halde izledim filmi.İnsanın yaratılışına bu kadar aykırı bir durumun içselleştirilmesi beni çok rahatsız etti.

İğrenç ve sapıkça bir aşk üçgeninin sanat adı altında altın tepsiyle sunulması gerçekten midemi bulandırdı.Bazen düşünüyorum da çok mu ucuza gidiyoruz acaba ?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yazar Hakkında

authorYazar 20 yılı aşkındır bu ne biçim bir hayat sorusunu kendine sormakta ne yazık ki hala cevap bulamamaktadır. Yazarın bu blogu kurmadaki amacı hayatındaki değişim ve gelişimleri gözlemektir. (Henüz bir değişim gözlenmedi ) Tabi bu arada okuyanların içini daha fazla karartmamak adına alışveriş, diy ve eglence paylaşımları ile bloga renk katmayı amaçlamaktadır.



İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *