15 Mart 2013 Cuma

Hayatta Bir Tarzın ,Bir çizgin olmalı....

Evet hayatta bir kar marjın olmalı sana özel.Geçtiğin sokaklarda bıraktığın iz kokun değil dokun olmalı.Öylesine bir iz olmalı ki bu sadece seni yansıtmalı.En basiti moda.Hepimizin bıktığı kuru kafa temalı kazaklardan tutunda,zımbalı kıyafetlere kadar herkes aynı giyiniyor.Saçlarımızın rengi bile aynı renk koduna sahip.Hatta bunlar yeterli gelmezse bir de doktora gidip burnumuzu ,ağzımızıda angelina ve kate'lere benzetmeye çalışıyoruz.Yani orjinal bir imzamız yok,kesinlikle ve kesinlikle klonuz.Sadece görünüşümüz değil,yazımız,sözümüz,düşüncelerimizde çalıntı.Samimiyetsiz.yalancı,kendini beğenmiş ve en önemlisi kusursuz.Yani imkansızı oynuyoruz

Örneğin blogger da ortalama 120 blogu takip ediyorum ve 100 tanesi neredeyse birbirinin aynısı,hani okurken bu blogun yazarı kimmiş,neymiş merak bile etmiyorum.İlgilimi çeken bir ürünü incelemişse ya da ilgi çekici bir konuya dokunmuşsa açıp onu okuyorum sonra arkama bakmadan o blogtan uzaklaşıyorum.Blog sahibinin benim için hiçbir özel yanı yok.Yani özel isim değil cins ismi benim için.Baş harfini büyük yazmaya bile gerek yok.Çünkü tarz yok,onu diğerlerinden farklı kılan bir yan yok.Günlük yaşantımda da durum böyle.İnsanlar kendilerine özgü yönleri geliştirmek yerine sürekli taklit ederek kolay yaşamayı tercih ediyor.Bilgileri ve değerleri latince ve ingilizce tanımların ötesinde değil.dünya görüşleri yok,sadece kültürel moda,güncel trendler nereye götürüyorsa oraya gidiyorlar.Bu da onları at çöpe gitsin tipler yapıyor.Ne de olsa onlardan o kadar çok var ki.Bir kaçını çöpe atsan hiç birşey kaybetmezsin

Kendini belirli bir noktada ön plana çıkarabilenler ise dokuları ile yaşadıkları dönemin dışında bile unutulmaya yüz tutmuyor.Onları keyifle takip ediyor ve ilham alıyorsunuz.Ama ne yazık ki türk milletinde "İz" bırakan kişi sayısı elle sayılabilir nitelikte.O kadar hazırcı ve taklit ustası bir milletiz ki.Kopyala /yapıştırdan ileri gidemiyoruz.Bize özümüzü hatırlatacak birşeyler lazım ama ne.....

4 yorum:

  1. ZATEN FARKLI OLANI DA DIŞLAMAK, YARGILAMAK VE KABULLENMEMEK, EMPATİ YOKSUNLUĞU DA ORTAK BİR DAVRANIŞ HALİNİ ALDI NE YAZIK Kİ...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maalesef aynen dediğiniz gibi hatta ben de arada bir payımı alıyorum bu durumdan :))

      Sil
  2. katılıyorum, çok güzel yazmışsın, güzel anlatmışsın. o kadar saçma bir durum ki insan arada sırada "şunu giysem ne düşünürler" gibi şeyler düşünüyor vs. topluca olgunlaşmamız lazım. bu da ancak sabah vakti yayınlanan sağlık programlarında selülite iyi geldiği söylenen bir hapın bu etkiyi yaratmasıyla olur... :/

    YanıtlaSil
  3. Haklısın ne diyebilirim ki.Buna rağmen farklılıklarımızla ayakta durmaya çalışıyoruz

    YanıtlaSil

Yazar Hakkında

authorYazar 20 yılı aşkındır bu ne biçim bir hayat sorusunu kendine sormakta ne yazık ki hala cevap bulamamaktadır. Yazarın bu blogu kurmadaki amacı hayatındaki değişim ve gelişimleri gözlemektir. (Henüz bir değişim gözlenmedi ) Tabi bu arada okuyanların içini daha fazla karartmamak adına alışveriş, diy ve eglence paylaşımları ile bloga renk katmayı amaçlamaktadır.



İletişim Formu

Ad

E-posta *

Mesaj *